Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik olarak zor duruma düşen eşin, diğer eşten mali destek talep edebileceği bir nafaka türüdür. Türk Medeni Kanunu Madde 175’te düzenlenen bu nafaka, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek ve kusuru daha ağır olmayan eşin geçimini sağlamak amacıyla ödenir. Nafaka, evlilik birliği içinde eşler arasında bulunan dayanışma ve bakım yükümlülüğünün, boşanma sonrası devamı niteliğindedir. Yoksulluk nafakası, talep üzerine bağlanır ve nafaka yükümlüsünün mali gücüyle orantılı olarak belirlenir. Bu yazıda, yoksulluk nafakası hakkında en çok merak edilen beş soruya yanıt verilerek, bu nafaka türünün koşulları, talep süreci ve sona erme halleri açıklanmaktadır.

Yoksulluk Nafakası Nedir?
Yoksulluk nafakası, boşanma kararı kesinleştikten sonra, ekonomik olarak zor duruma düşecek olan eşin, diğer eşten talep edebileceği maddi destektir. Türk Medeni Kanunu Madde 175’e göre, nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmesi ve kusurunun diğer eşten daha ağır olmaması gerekir. Bu nafaka, evlilik birliği süresince sağlanan yaşam standardının korunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Örneğin, düzenli bir geliri olmayan ve boşanma sonrası temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan bir eş, yoksulluk nafakası talep edebilir. Nafaka miktarı, nafaka yükümlüsünün mali gücü ve talep eden eşin ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenir.
Yoksulluk Nafakası Alabilmek İçin Hangi Şartlar Gereklidir?
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için belirli şartların bir arada bulunması gerekir. İlk olarak, nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması şarttır. Yoksulluk, temel ihtiyaçlar olan gıda, barınma, giyinme, sağlık ve eğitim gibi harcamaları karşılayamama durumu olarak tanımlanır. İkinci olarak, nafaka talep eden eşin boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu olmaması gerekir; eşit veya daha az kusurlu olması yeterlidir. Üçüncü olarak, nafaka talebi açıkça belirtilmelidir; hakim kendiliğinden nafakaya hükmedemez. Son olarak, nafaka yükümlüsünün mali gücü, nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Örneğin, asgari ücretle çalışan bir eşin nafaka ödeme kapasitesi, yüksek gelirli bir eşe göre daha sınırlı olacaktır.
Yoksulluk Nafakası Nasıl Talep Edilir?
Yoksulluk nafakası, boşanma davası sırasında veya boşanma kararı kesinleştikten sonra bir yıl içinde talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu Madde 178’e göre, boşanma davası sırasında nafaka talebi dilekçeyle sunulabilir. Eğer bu talep dava sırasında yapılmazsa, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde ayrı bir dava açılarak nafaka istenebilir. Talep, nafaka miktarının açıkça belirtilmesiyle yapılır; çünkü mahkeme, talep edilen miktarı üst sınır olarak kabul eder. Örneğin, bir eş boşanma davasında aylık 2.000 TL nafaka talep ederse, mahkeme bu miktarı aşan bir nafakaya hükmedemez. Talep eden eşin yoksulluğa düşeceğini kanıtlaması ve kusur durumunun mahkemece değerlendirilmesi gerekir.
Yoksulluk Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu Madde 176’ya göre belirli durumlarda sona erer. Nafaka, alacaklı eşin yeniden evlenmesi veya taraflardan birinin vefat etmesi durumunda kendiliğinden kalkar. Ayrıca, nafaka alan eşin evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi hallerinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Örneğin, nafaka alan eşin düzenli bir gelire sahip olması veya lüks bir yaşam sürmesi, yoksulluğun ortadan kalktığına işaret edebilir ve nafaka yükümlüsü bu durumu mahkemeye sunarak nafakanın kaldırılmasını isteyebilir. Mahkeme, tarafların mali ve sosyal durumlarını değerlendirerek karar verir.
Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakası Arasındaki Fark Nedir?
Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eşin geçimini sağlamak için bağlanır ve Türk Medeni Kanunu Madde 175’te düzenlenmiştir. Bu nafaka, talep eden eşin temel ihtiyaçlarını karşılayamaması durumunda, kusuru daha ağır olmayan eşe ödenir. Örneğin, geliri olmayan bir eş, boşanma sonrası yoksulluk nafakası talep edebilir. İştirak nafakası ise, müşterek çocuğun bakım, eğitim ve geçim giderleri için ödenir ve Türk Medeni Kanunu Madde 182’de tanımlanmıştır. Bu nafaka, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, velayeti almayan ebeveynden talep edilir. Örneğin, velayet anneye verilmişse, baba çocuğun giderlerine katkıda bulunmak için iştirak nafakası öder. Yoksulluk nafakası eşe, iştirak nafakası ise çocuğa yönelik bağlanır.