Gravatar Profilim
Avukat Burak Demir Profil Fotoğrafı
Avukat
Burak Demir
Boşanma Avukatı

Erkeğin Eşine Sen Hamur Açamazsın Dava mı Açacaksın Demesi Duygusal Şiddet Eylemini Oluşturur

Erkeğin eşine ilgi göstermemesi, “sen hamur açamazsın” gibi küçük düşürücü ifadeler kullanması ve eşini istemediğini söylemesi gibi davranışlarının duygusal şiddet teşkil ettiği kabul edilmiştir. Yargıtay, bu eylemleri boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun göstergesi saymış; kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini onamıştır. Karar onanmıştır.

Yargıtay 2. HD. – 2024/554 E., 2024/8516 K.
“[…] evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin 3-4 kez evi terk edip ailesinin yanına gittiği, eşini istemediğini söyleyip ‘sen hamur açamazsın dava mı açacaksın, sen nasıl bir kızsın’ demek ve eşi ile ilgilenmemek suretiyle duygusal şiddet uyguladığı […]” […] “boşanmaya neden olaylarda erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğu, kadının boşanmaya neden olaylarda erkeğe nazaran daha az kusurlu bulunduğu […]” […] “erkeğin kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği […]” […] “kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine […]” […] “temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


T.C. Yargıtay Başkanlığı – 2. Hukuk Dairesi

Esas No.: 2024/554

Karar No.: 2024/8516

Karar tarihi: 07.11.2024

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/570 E., 2023/1260 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/699 E., 2022/49 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafında temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

  1. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, tartışmalarda kendisini kaybederek evdeki eşyalara zarar verdiğini, müvekkilinin üzerine yürüdüğünü, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığını, her tartışmada evi terk ederek ailesinin evine gittiğini, müvekkilinin hamile olduğunu öğrendiği dönemde de çıkan tartışma sonucunda evi terk ettiğini, müvekkilinin yaşadığı üzüntü nedeniyle hamileliğin düşük ile sonuçlandığını, davalının bu süreçte eşine destek olmadığını, her tartışmada evden kovduğunu, ailesine de “kızınızı alın gidin” dediğini, eşine ve ailesine kötü sözler söyleyip ve ailesinin yanına gitmesine engel olduğunu, her fırsatta ailesinin yanına gitmesi nedeniyle birlikte vakit geçirmekten kaçındığını, ilgi göstermediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davalının ailesinin de müvekkiline kötü sözler söylediğini, iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine aksi halde 25.000,00 TL bedelin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

  1. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının, her şeyi sorun haline getirdiğini, takıntılı ve tartışmaya açık yapısı nedeniyle sorunlar yaşandığını, sebepsiz yere müvekkilinin ailesi ile tartışıp kötü tutumlar sergilediğini, kendi ailesinin yakınına taşınma konusunda baskı uyguladığını, taşınma sonrası da bu durumdan memnun olmayıp olumsuz tutum ve davranışlarına devam ettiğini, her tartışmada evi terk edip sonrasında pişman olup geri döndüğünü, her durumu tartışma ortamına çevirip ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, öfkeli, geçimsiz ve bencil yapısı nedeniyle evdeki eşyaları kırıp hatta kendi telefonunu defalarca kullanılamaz hale getirdiğini, müvekkilinin istek ve düşüncelerini önemsemediğini, eşine ve ailesine ağza alınmayacak hakaretler ve beddualar ettiğini, onurunu kırdığını, sorumsuz davrandığını, ev dışında yaşamını sürdürme arzusunda olduğunu, aşağılayıp ezmeye çalıştığını, hor gördüğünü, ailesiyle görüşmesine izin vermediğini, ev eşyalarını alarak evi terk ettiğini, duygusal sadakat yükümlülüğüne uymayıp ailesine ve çevresine ev içerisinde yaşanan her olayı anlattığını, sinkaflı küfürler ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin 3-4 kez evi terk edip ailesinin yanına gittiği, eşini istemediğini söyleyip “sen hamur açamazsın dava mı açacaksın, sen nasıl bir kızsın” demek ve eşi ile ilgilenmemek suretiyle duygusal şiddet uyguladığı, kadının da alışamadığını ve en ufak tartışmada boşanmak istediğini söylemek ve eşine “sözde erkeksin” demek suretiyle duygusal şiddet uyguladığı, uzun süredir ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin mutluluğunu el birliği ile sağlama ve birlikte yaşama yükümlülüklerini ihlal ettikleri, boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları kadının boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği, eşit kusurlu olan tarafların birbirlerinden maddî ve manevî tazminat alamayacağı gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin manevî, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

  1. İSTİNAF
  2. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

  1. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur

  1. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi; davalı erkeğin usulüne uygun peşin harçları tamamlanarak açılmış bir karşı boşanma davası bulunmadığı halde, erkeğin cevap dilekçesinde yer verilen boşanma talebini karşı dava olarak nitelendirerek mahkemece karşı davanın kabulü ile boşanma hükmü verilmesinin hatalı olduğu, her ne kadar, taraflarca açıkça boşanma hükümlerinin istinaf edilmediği görülmüş ise de, kamu düzeninden olan ve re’sen gözetilmesi gereken bu hususa göre kararın “karşı davanın kabulü ile boşanma hükmü” verilmesine dair hükmün kaldırılmasına karar verildiği,mahkemece tespiti yapılan ve hükme esas alınarak taraflara yüklenen kusurların somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve sunulan tüm delillerle kanıtlandığı belirlenmekle bu kusurların taraflara yüklenilmesinde bir isabetsizlik görülmediği ancak, erkeğe yüklenen kusurlar yanında sık sık ve en son yaşanan tartışma sonrasında da evi terk ettiği, ev eşyalarına zarar verdiğine ilişkin vakıalar sunulan delillerle kanıtlanmış olup bu kusurların kusur derecesinin tayininde hükme esas alınmaması isabetli görülmediği, gerçekleşen eylemlerine göre de, boşanmaya neden olaylarda erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğu, kadının boşanmaya neden olaylarda erkeğe nazaran daha az kusurlu bulunduğu, erkeğin kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, boşanma yüzünden kadının evlilikten mevcut veya beklenen maddî menfaatlerinin zedelendiği, çalışmayan ve düzenli geliri bulunmayan kadının boşanma kararı sonrasında yoksulluğa düşeceği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin yasal koşullar oluştuğu, erkeğin gerçekleşen kusur derecesine göre lehine manevî tazminata ilişkin yasal koşullar oluşmadığı ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kusur tespiti ile maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğunun tespitine İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kamu düzeninden olan ve re’sen gözetilmesi gereken istinaf incelemesi gereğince davalı erkeğin usulüne uygun olarak açılmış karşı davasının bulunmaması nedeniyle kararın karşı davanın kabulü ile boşanma hükmünün harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretinden oluşan fer’îleri ile birlikte kaldırılmasına ve erkek eşin tüm; kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

  1. TEMYİZ
  2. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  1. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

  1. Gerekçe
  2. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve reddedilen manevî tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.

  1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri.

  1. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

  1. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hemen Ara 0532 561 94 30 WhatsApp Sizi Arayalım
×

    Sizi Arayalım

    KVKK ve Aydınlatma Metni’ni okudum, kabul ediyorum.