Davacı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 165’e dayanarak açtığı boşanma davasında, davalı erkeğin bipolar bozukluk hastalığının 20 yıl boyunca devam ettiği, iyileşemez nitelikte olduğu ve ortak hayatı çekilmez hâle getirdiği resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiştir. Ayrıca kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay kararı onamıştır.
Yargıtay 2. HD. – 2023/903 E., 2023/4004 K.
“[…] 03.02.2016 tarihli sağlık raporunda davalıda ‘Bipolar Bozukluk’ denilen ruhsal hastalığın bulunduğu, bu hastalığın 20 yıl boyunca devam ettiği, iyileşemez durumda olduğu ve evlilik birliğini yürütmeye engel nitelikte olduğunun belirlendiği, […] bu hastalık nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 165 inci maddesinde yazılı her iki koşulun da gerçekleştiği anlaşılmıştır.” […] “Temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup […] kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.” […] “Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının […] ONANMASINA oy birliğiyle karar verildi.”
T.C. Yargıtay Başkanlığı – 2. Hukuk Dairesi
Esas No.: 2023/903
Karar No.: 2023/4004
Karar tarihi: 14.09.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1730 E., 2022/1807 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/244 E., 2021/210 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vasisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vasisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendiklerinden bu yana davalı tarafın davacıya ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, davalı tarafın sık sık davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, akıl hastası olduğunu bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 165 inci maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın için tedbir dava sonunda yoksulluk nafakasına çevrilmek üzere aylık 2.000.00 TL’nin davacıya verilmesine, davacı için 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminat ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vasisi cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların doğru olmadığını, davacı tarafın haklı çıkmak için müvekkiline asılsız isnatlarda bulunduğunu, davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin davalıya evlilik birliği içerisinde hiçbir zaman fiziksel, psikolojik, sosyal şiddette bulunmadığını, buna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, talep edilen nafakaların ve tazminatların fahiş olduğunu, dolayısıyla açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Mahkemece alınan 03.02.2016 tarihli sağlık raporunda davalıda ‘Bipolar Bozukluk’ denilen ruhsal hastalığının bulunduğu, bu hastalığın rapor tarihine kadar 20 yıl boyunca devam ettiği, iyileşemez durumda olduğu ve evlilik birliğini yürütmeye engel nitelikte olduğunun belirlendiği, davada 4721 sayılı Kanun’un 165 inci maddesinde yazılı her iki koşulun da gerçekleştiği, davacı tarafça davalının akıl hastalığının ortak hayatı çekilmez hale getirdiği gibi hastalığının iyileşme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun’un 165 inci maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın için aylık 800,00 TL tedbir – yoksulluk nafakasına, davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vasisi istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi kadın lehine nafaka takdir edilmesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın tümü yönünden kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu, boşanma davasının kabulünde isabetsizlik olmadığı, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı, davalının işi ve geliri olduğu, davacı kadının ise geliri ve malvarlığı olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı erkek vasisinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vasisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vasisi temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi kadın lehine nafaka takdir edilmesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle kararın tümü yönünden bozulması istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının akıl hastalığına dayalı olarak açılan boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine nafakalara hükmedilme şartları oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır. - İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 165 inci maddesi, 169 uncu maddesi ve 175 inci maddesi. - Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vasisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.