Boşanma davaları, taraflar arasındaki mali yükümlülükleri de beraberinde getirmektedir. Bu yükümlülüklerden biri olan nafaka, genellikle erkek eş tarafından ödenmektedir. Ancak her durumda nafaka ödenmesi zorunlu değildir. Nafakanın bağlanıp bağlanmayacağı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur oranı ve mahkemece yapılan değerlendirmelere göre değişmektedir.

1. Erkek hangi şartlarda yoksulluk nafakası ödemez?
Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan eşin geçimini sağlayabilmesi amacıyla bağlanmaktadır. Türk Medeni Kanunu Madde 175 uyarınca, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan mali destek alması mümkündür. Ancak bu nafakanın bağlanabilmesi bazı koşullara bağlıdır.
Aşağıdaki durumlarda erkek, yoksulluk nafakası ödemekten muaf tutulabilir:
- Karşı tarafın gelirinin bulunması veya sosyal güvencesinin olması
- Karşı tarafın düzenli bir işte çalışması ve yoksulluk riski taşımaması
- Nafaka talep eden eşin boşanmada ağır kusurlu olması
- Nafaka talebinde bulunulmaması veya açık şekilde feragat edilmesi
Örneğin, özel bir şirkette çalışan ve sigortalı geliri olan kadın eşin, boşanma sonrası ekonomik durumunda belirgin bir değişiklik olmaması halinde, yoksulluk nafakası talebi reddedilebilir.
2. Erkek ne zaman iştirak nafakası ödemez?
İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı sağlaması amacıyla bağlanmaktadır. Bu nafaka, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılmaktadır. Ancak bazı istisnai hallerde erkek iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulmamaktadır.
İştirak nafakasının ödenmeyeceği başlıca durumlar şunlardır:
- Çocuğun velayetinin baba lehine verilmiş olması
- Çocuğun kendi gelirine sahip olması ve geçimini sağlayabiliyor olması
- Çocuğun reşit olması ve eğitimi ile ilgili bir masrafının kalmaması
- Nafaka alacaklısı olan çocuğun evlenmiş olması
Çocuğun menfaatinin üstün olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle mahkeme, çocuğun maddi ihtiyacının bulunmadığını veya babanın ekonomik gücünün yetersiz olduğunu tespit ederse, iştirak nafakası ödenmesine gerek olmadığına karar verebilir.
3. Nafaka talebi kusurlu eş tarafından yapılırsa sonuç ne olur?
Yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmada ağır kusurlu olması halinde bu talep reddedilebilmektedir. Türk Medeni Kanunu Madde 175, nafaka isteyebilmenin koşulunu “daha ağır kusurlu olmamak” şeklinde düzenlemektedir.
Erkek eş, eğer boşanmanın temel nedeni kadının ağır kusurlu davranışları ise, nafaka ödemek zorunda kalmayabilir. Örneğin, eşine fiziksel şiddet uygulayan, evlilik dışı ilişki yaşayan veya ortak hayatı çekilmez hale getiren bir kadın, nafaka talep edemez.
Bu durumda, mahkeme tarafından kadının ağır kusuru tespit edilir ve nafaka talebi reddedilir. Kusur incelemesi, tanık beyanları, deliller ve tarafların savunmaları dikkate alınarak yapılır.
4. Nafaka yükümlülüğü sona erdirilebilir mi?
Erkek tarafından daha önce bağlanmış bir nafakanın kaldırılması ya da sona erdirilmesi mümkündür. Bu durum genellikle alacaklı tarafın ekonomik koşullarının iyileşmesiyle gündeme gelmektedir.
Nafakanın sona ermesine yol açan haller şunlardır:
- Nafaka alacaklısının evlenmesi
- Nafaka alacaklısının evli gibi birlikte yaşaması
- Nafaka alacaklısının vefat etmesi
- Nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalkması
- Nafaka borçlusunun gelirinde önemli ve sürekli bir azalma olması
Örneğin, üniversite mezunu olan ve yeni bir işe giren bir kadının ekonomik bağımsızlık kazanması durumunda, erkek eşin nafaka ödemeye devam etmesi gerekmeyebilir. Bu durumda nafakanın kaldırılması talep edilebilir.
5. Taraflar nafaka konusunda anlaşmalı boşanmada ne şekilde düzenleme yapabilir?
Anlaşmalı boşanmalarda taraflar, nafaka konusunda kendi iradeleriyle karar verebilir. Bu tür davalarda, tarafların imzaladığı protokol, mahkeme tarafından onaylandığında geçerlilik kazanır. Erkek eşin nafaka ödememesi, protokolde açıkça düzenlenmişse ve mahkeme tarafından uygun bulunmuşsa geçerli olur.
Aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Nafakadan feragat açık ve kesin biçimde ifade edilmelidir.
- Tarafların iradesi baskı altında olmamalıdır.
- Feragat edilen nafaka ileride yeniden talep edilmek istenirse, mahkeme buna izin vermeyebilir.
Örneğin, protokolde “taraflar birbirlerinden herhangi bir nafaka talebinde bulunmayacaklardır” şeklinde bir madde yer alması, erkek eşin nafaka ödememesini hukuki hale getirebilir