Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Hava Taşıma İşlerine İlişkin Uyuşmazlıklarda İş Mahkemesi Görevlidir
ÖZET : Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hava taşıma işlerine ilişkin uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görülmesi gerekir. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmayan uyuşmazlıklar ise, genel mahkemelerde görülür.

YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2008/30334 |
Karar | : 2008/25218 |
Tarih | : 06.10.2008 |
Davacı, pilot kaptan olarak görev yaptığı dönemde Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uyarınca ödenmeyen lisans kaybı sigorta alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddetmiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, pilot kaptan olarak görev yaptığı dönemde Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uyarınca ödenmeyen lisans kaybı sigorta alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının uçucu personel olarak görev yaptığı döneme ilişkin alacak isteminde bulunduğu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4/a maddesi uyarınca İş Kanunu kapsamında kalmadığı, iş mahkemesinin görevli olmadığı, hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Uyuşmazlık, yapılan işin hava taşıma işi olup olmadığı ve işçinin İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesini esas alarak belirleyecektir.
İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava “iş mahkemesi sıfatıyla” açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda, asliye hukuk mahkemesi ara kararı ile davaya “iş mahkemesi sıfatıyla” baktığını belirterek davaya bakmaya devam eder.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, işçinin İş Kanunu kapsamında kalmaması halinde iş mahkemesine açılan davada, dava dilekçesinin görev nedeni ile reddi ve davanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırı olacaktır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının a bendi uyarınca, “deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Deniz taşıma işlerinde çalışanlar hakkında 854 sayılı Deniz İş Kanunu uygulanmaktadır. Ancak hava taşıma işlerinde çalışanlar için özel bir düzenleme yapılmadığından, Borçlar Kanunu genel hükümleri uygulanmaktadır.
Ancak, hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Zira, Toplu İş Sözleşmesi ile işçi ve işveren 4857 sayılı İş Kanunu uygulanmasa bile, anılan yasa kapsamına girmiştir.
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinde hava taşıma işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra, aynı maddede, havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işlerinde, çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında oldukları açıkça belirtilmiştir.
Sonuç olarak ister taşıma, ister yer hizmeti olsun, yukarıda açıklanan ilkelere göre hava işlerinde, 4857 sayılı İş Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun uygulandığı uyuşmazlıklarda, iş mahkemesi görevli olacaktır. Diğer durumlarda ise iş mahkemesi değil, genel mahkemeler yetkili ve görevli olacaklardır.
Dosya içeriğine göre, hava taşıma işinde pilot olarak çalışan davacının işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacak isteminde bulunduğu, davacının sendika üyesi olduğu, yürürlük Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlandığı, alacağın normatif dayanağının Toplu İş Sözleşmesi ile sözleşmenin kaynağı 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu olduğu, uyuşmazlıkta aynı yasanın 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. İşin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.