İşçinin ve İşverenin Yükümlülükleri
İşçi ve işverenin yükümlülükleri, ileride ortaya çıkması muhtemel uyuşmazlıkların çözümlenmesi bakımından önem taşımaktadır. İşçi ve işverenin hak ve yükümlülükleri Türk Borçlar Kanunun ve İş Kanununda düzenlenmiştir. Mevzuatta düzenlenen bu hususlara aykırılık yapan taraf, aykırılığın gerektirdiği yaptırımlarla karşılaşabilir. Söz konusu yaptırımlar; ayrımcılık tazminatı, kıdem tazminatı ve diğer tazminatlar ve idari para cezaları olarak sayılabilir.
İşçinin yükümlülükleri, işçinin işverene karşı sorumlu olduğu yükümlülüklerdir. İşçinin yükümlülüklere aykırı davranması halinde; işten tazminatsız olarak çıkarılması gündeme gelebilir. Bununla beraber, işçinin işverene zarar vermesi halinde bu zararı da tazmin etmesi istenebilir.
İş Yapma ve Özen Gösterme Yükümlülüğü
İşçinin iş yapma ve özen gösterme yükümlülüğü, Türk Borçlar Kanunu Madde 395 ve 396’da düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 395 – Sözleşmeden veya durumun gereğinden aksi anlaşılmadıkça, işçi yüklendiği işi bizzat yapmakla yükümlüdür.
Türk Borçlar Kanunu Madde 396 – İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır.
İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür.
İşçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez.
İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür.
İşçi işi bizzat yapmak zorundadır. Bununla beraber işçi işi yaparken gerekli tüm özeni göstermek mecburiyetindedir. İşçinin işi yaparken kendi kusurlu davranışı ile işverene zarar vermesi durumunda, oluşan zarar duruma göre işçiden tazmin edilebilir.
Bizimle İletişime Geçin
Av. Burak Demir Avukatlık Bürosu; işçi – işveren uyuşmazlıklarında işçi tarafında hukuki hizmet vermektedir. Haklarınızı öğrenmek, dava, arabuluculuk gibi hukuki süreçleri başlatmak için bizimle iletişime geçin.
İşverenin Emir ve Talimatlarına Uyma Yükümlülüğü
İşveren, yönetim yetkisi kapsamında işçiye emir ve talimat verebilir. İşçinin bu emir ve talimatlara uyması gerekir. İşçinin, işverenin emir ve talimatlarına uymaması sözleşmeye aykırılık teşkil eder.
Türk Borçlar Kanunu Madde 399 – İşveren, işin görülmesi ve işçilerin iş yerindeki davranışlarıyla ilgili genel düzenlemeler yapabilir ve onlara özel talimat verebilir. İşçiler, bunlara dürüstlük kurallarının gerektirdiği ölçüde uymak zorundadırlar.
İşverenin verdiği talimatların sözleşmeye ya da açıkça kanuna aykırı olması durumunda, işçi emir ve talimatlara uymayabilir. Örneğin, garson olarak işe giren işçiye bulaşık yıkaması talimatı veriliyorsa işçi bu talimata uymak zorunda değildir. Nitekim bu türden bir talimat iş sözleşmesinin işçi aleyhine değiştirildiği anlamına gelir.

Sadakat ve Rekabet Etmeme Yükümlülüğü
İşçinin sadakat yükümlülüğü geniş olarak yorumlanmaktadır. Buna göre işçinin hırsızlık yapmaması, iş yerini zarara uğratacak durumları derhal işverene bildirmesi sadakat yükümlülüğünün bir sonucudur. Örneğin bir restaurantta kasiyer olarak çalışan bir işçi, buzdolabının bozulması nedeniyle gıdaların bozulduğunu görüyor ise bunu derhal işverene bildirmelidir. Görevi kasiyerlik olan işçinin bizzat fark ettiği olumsuz bir durumu bildirmemesi sadakat yükümlülüğüne aykırılık oluşturur. İşçinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları işveren açısından haklı fesih nedenidir.
Rekabet etmeme yükümlülüğü ise; işçinin halihazırda çalıştığı sırada farklı bir yerde çalışmaması ve iş yerinde öğrendiği teknik bilgileri kendi menfaatine kullanamaması anlamına gelir. Rekabet etmeme yükümlülüğü tarafların anlaşmasına bağlı olarak iş sözleşmesi sona erdikten sonra da belirli bir süre devam edebilir. Örneğin bir döner ustasının iş yerinde öğrendiği özel tarifi başka bir işletmede kullanması ya da kendisine bir işletme kurarak burada kullanması rekabet yasağına aykırılık teşkil edecektir.
Teslim ve Hesap Verme Yükümlülüğü
Türk Borçlar Kanunu Madde 397 – İşçi, üstlendiği işin görülmesi sırasında üçüncü kişiden işveren için aldığı şeyleri ve özellikle paraları derhal ona teslim etmek ve bunlar hakkında hesap vermekle yükümlüdür. İşçi, hizmetin ifasından dolayı elde ettiği şeyleri de derhal işverene teslim etmekle yükümlüdür.
Örneğin, pazarlamacı olarak iş gören işçinin, müşterilerden topladığı tahsilatları beklemeksizin uygun zamanda işverene teslim etmesi gerekmektedir. Bununla beraber yalnızca tahsilatlarda değil, işverenin iş görülürken harcırah olarak verdiği paraların nerelere harcandığının bilgisinin verilmesi de yine teslim ve hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde değerlendirilir.
İşverenin Yükümlülükleri
İşverenin işçiye karşı olan yükümlülükleri gerek Türk Borçlar Kanunu ve gerekse de İş Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. İşverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi özel hukuk açısından maddi sonuçlara kamu hukuku açısından ise çeşitli yaptırımlara tabi tutulmuştur.
İşverenin yükümlülükleri; ücret ödeme, işçiyi koruma ve gözetme, eşit davranmadır.

Av. Burak DEMİR / Yazar
İş Hukuku alanında çalışan Avukat Burak Demir; dava, arabuluculuk, hesaplama ve danışmanlık hususlarında hukuki hizmet vermektedir.